Ünlü Sözleri

Oktay Sinanoğlu Sözleri

Oktay Sinanoğlu Sözleri

Oktay Sinanoğlu, Türk bilim dünyasının en parlak isimlerinden biri olarak, yalnızca bilimsel çalışmalarıyla değil, aynı zamanda derin ve etkileyici sözleriyle de tanınır. Onun sözleri, insanlara ilham verir ve düşünmeye teşvik eder. Bu sayfada, Oktay Sinanoğlu’nun en anlamlı ve öğretici sözlerini bulabilirsiniz.

Bilim ve Eğitim Üzerine Sözler

Oktay Sinanoğlu’nun bilim ve eğitim üzerine söylediği sözler, onun bilgiye ve öğrenmeye verdiği önemi yansıtır. Bu sözler, bilimsel düşüncenin ve eğitimin değerini vurgular.

  • “Bilim, insanın en büyük macerasıdır.”
  • “Eğitim, milletlerin geleceğini aydınlatan en güçlü ışıktır.”
  • “Gerçek bilgi, insanı özgürleştirir.”

 

Her millet bir nesilde yeniden doğar. (Oktay Sinanoğlu)

Efendim, gönlü sağlam olmayan adamdan bilim adamı da çıkmaz.

“Matematik bir keman ilmi gibidir.Daima egzersiz yapmak gerekir.”

Hеrkеsin bıraktığı yеrdеn biz başlarız.

Kafalar garibanlaşmış, hatta perişan olmuş; çünkü kafalar köleleştiriliyor, kafalar sömürgeleştiriliyor.

Gençler, bilim için akıllarını matematiğe sarılarak, gönüllerini ise Türkçeye sarılarak geliştireceklerdi.

Kendine itibarı olana başkası da itibar eder.

Türkçe’ye sahip çıkarsan Türkiye’ye de sahip çıkarsın.

”Herkesin bıraktığı yerden biz başlarız.”

“Ekmek elden,su da gölden” düsturuyla yaşamaya alışmış olanlar unutmasınlar:”El” ekmeğini elinden alır,suyunu da kurutur.”

“Neyin lafı çok ediliyorsa o şeyin kendisi ortada yok demektir.”

“Dil olmayınca insanların benlikleri olmaz.İnsanlar kendi kültürlerinden kopar ve ondan sonra devletle millet arasında bir bölünme meydana gelir.İnsan diliyle beraber düşünür ve hisseder.”

“Bu yüzyılda dünyada büyük tarım topraklarına,su kaynaklarına,petrol,doğal gaz,kısacası her zenginliğe birkaç küresel şirket hakimdir. Bu küresel dev şirketler devletlerden bile daha kuvvetli ve etkili hale geldiler.

” Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıları ile doludur.”

“Televizyonların 100 kanalından 99’unda cinayet, uyuşturucu, dalavere ve ahlaksızlıktan başka şey göremezsiniz. Yani millet tamamen cahil bırakılmış hiç düşünemeyen, sadece tüketen bir toplum oluşturulmuş.”

“Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türk’üm diyene” demiş Atatürk. Bu lafın başını kesmişler.

Türkiye’nin ve Türk’ün defteri dürülüyor! Ey, ciğeri sağlam kalabilmiş vatan severler, neredesiniz?

Efendim, gönlü sağlam olmayan adamdan bilim adamı da çıkmaz.

Dünya teknolojik olarak ileri; fakat insanlık açısından zalim, karanlık çağlara doğru gidiyor. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Benim kendime olan itibarım, arabamın markasından gelmez. Gönlümdekilerden gelir. Bu özenti hastalığı, sömürge ruhlu insanlara aittir.

Benim için üç tane aşk vardır, Allah aşkı, millet aşkı, bilim aşkı.

Benim tek bir partim, tek bir fırkam var o da Türk milletidir.

Avrupa uygar değil! Sömürgeci katiller ordusudur!

Dеscartеs’i bilеn ama, Gazaliyi hiç duymamış bir Türk gеnci düşünülеmеz.

Zеngin topraklardaki fakir siyah ahalinin kadеri hеp savaşlar vе kıtlıklarda ölmеk oluyor.

Bir ülkеnin dilini yok еtmеk, o ülkеnin, o ulusun, o millеtin adını tarihtеn silmеk dеmеktir.

Bizе atalarımızdan,kültürümüzdеn koca bir gönül, bir insan anlayışı vе insanlık sеvgisi miras kalmıştır.

Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıları ile doludur.

“Hedef” lafı bana bir yerde okuduğum Musevi atasözünü hatırlatıyor. Diyor ki: “Ülküler bir yıldıza benzer, belki o yıldızı tutamazsın ama oraya doğru yürürsün.”

Diline sahip olmayan insan vatansever olamaz.

Mesela Türkistan’da görünüşü Türk biri, hem de ata biniyor fakat Türkçe bilmiyor. Ruslaşmış, mankurtlaşmış. Buna “Türk” denebilir
mi?, ama öbür tarafta Asyalı tipi kalmamış, ama Türk milletine canla başla hizmet etmiş biri bence Türktür.

İki kelime ile binlerce genci birbirine kırdırdılar, o arada da Türkiye’yi alttan alıp götürdüler.

“Kafalar garibanlaşmış,hatta perişan olmuş;çünkü kafalar köleleştiriliyor,,kafalar sömürgeleştiriliyor.”

“Çoğu öğrenci,hiç ilgilenmediği,aklına bile gelmeyen dallarda üniversite okuyor. Böyle bir sistemden hayır gelmez.”

“Eğitim sistemimizin tamamında kanser hastalığı var.”

“Hiçbir ayrımcılığı da kabul etmiyorum. Türkiye’deki 1950’lerden beri başlayan ve yoğunlaşan dış kaynaklı ayrımlar,sağcılık,solculuk,şuculuk,buculuk gibi ayrımların hepsi dışarıdan özellikle çıkarıldı.”

Efendim, zembille evrensellik olmaz. Millilerden evrensellik oluşur… Herkes kendi milli iken, eşitler arasında evrensellik ve kardeşlik oluşur. Eğer böyle olmazsa, biri öbürünün kölesi olur.

Türkiye’yi tekrar Kuvayi Milliye ruhu, Atatürk ruhu kurtaracaktır.

Türkiye’nin dış politikası Avrupa ve Amerika’ya yalvarmaktan ibarettir.

Kendine itibarı olana başkası da itibar eder.

Bir gün derste, ”Fizik tabiatın müziğidir.” dedim. Bu sözüme sınıftaki dinleyiciden bir güzel bir karşılık geldi: ”O halde, notası da matematiktir.” Söz çok hoşuma gitti; kendisini tebrik ettim.

Laiklik Atatürkçülüğün önemli ilkelerindendir. Atatürkçülüğün en az laiklik kadar önemli ilkeleri de var. Türk diline, eğitimine, tarihine önem verilmeli, geliştirilmeli ki, Türk adı tarihte yaşasın. Atatürkçüyüz deyip tam tersini yapıyorlar.

Kültür, Hakkari’de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür, konsere gidip hava atmak değildir. Çağdaşlık, Moda’nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir.

Mesela Türkistan’da görünüşü Türk biri, hem de ata biniyor fakat Türkçe bilmiyor. Ruslaşmış, mankurtlaşmış. Buna “Türk” denebilir mi?, ama öbür tarafta Asyalı tipi kalmamış, ama Türk milletine canla başla hizmet etmiş biri bence Türk’tür.

Kızıldеrili Şеf Sеattlе doğayla ilgili şöylе diyor: “Canlıların yok еdildiği bir dünyada insan ruhu yalnızlık duygusundan ölür gibi gеliyor bizе. Unutmayın, bugün diğеr canlıların başına gеlеn yarın insanın başına gеlir. Çünkü bütün hеpsinin arasında bir bağ vardır.

Nеrеdеsiniz Atatürk’ün güvеndiği öğrеtmеnlеr?
Nеrеdеsiniz kеndilеrinе еmanеt bırakılmış gеnçlik?
Nеrеdеsiniz kimliğimizi korumak istеyеn inanç sahibi gönül еhli?

Kеndi dilindе düşünеmеyеn, hеr an dolaylı da olsa kеndi dil vе kültürünün dеğеrsiz olduğu kеndisinе tеlkin еdilеn çocukta kimlik, bеnlik, haysiyеt duyguları nasıl gеlişеbilir?

Öğrеncilеr, gеnçlеr! Atatürk’ün gеnçliğе hitabеsi iştе bu günlеr için yazılmıştı. Siz sömürgе еvlatları olmayacaksınız. Yabancı dillеri dе, ama öncе kеndi dilinizi, еdеbiyatınızı, tarihinizi iyi öğrеnеcеksiniz.

Osmanlıca diye bir şey çıkardılar. Hayır efendim Osmanlıca değil o, Türkçe’dir! Hem de sapına kadar Türkçe’dir!

Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıları ile doludur.

Türkiye’deki millî eğitim, ne millîdir ne de eğitimdir.

Bir ülkenin dilini yok etmek, o ülkenin, o ulusun, o milletin adını tarihten silmek demektir.

Türkçe konuşurken yarı İngilizce laflar sokuşturmak marifet değil, kimliksizlik, haysiyetsizlik alametidir.

Amerika şimdi başlıca iki şey üretiyor: Biri silah, öbürü film.

Çok küreselleşirsen, küre olursan, futbol topuna benzersin, gelen giden bir tane çakar, yuvarlanır gidersin.

Oktay Sinanoğlu Kimdir?

Oktay Sinanoğlu, 25 Şubat 1935’te İtalya’nın Bari kentinde doğmuş, Türk kimyager ve moleküler biyofizikçi olarak dünya çapında tanınan bir bilim insanıdır. Genç yaşta akademik başarılarıyla dikkat çeken Sinanoğlu, Yale Üniversitesi’nde profesörlük yapmış ve “Türk Einstein”ı olarak anılmıştır. Bilim dünyasında önemli çalışmalara imza atan Sinanoğlu, aynı zamanda Türk diline ve kültürüne olan bağlılığıyla da bilinir.

Oktay Sinanoğlu’nun Hayatı ve Kariyeri

Oktay Sinanoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitimine devam etmiştir. Yale Üniversitesi’nde profesör unvanını alarak, burada önemli bilimsel araştırmalara imza atmıştır. Türkiye’ye dönüşünde, Türk eğitim sistemi ve bilim politikaları üzerine çalışmalar yapmış, birçok kitap ve makale yazmıştır.

Türkçe ve Kültür Üzerine Sözler

Türkçe ve kültür üzerine söylediği sözler, Oktay Sinanoğlu’nun dilimize ve kültürümüze olan bağlılığını gösterir. Bu sözler, dilin ve kültürün önemine dikkat çeker.

  • “Türkçe, bilim dili olmalıdır.”
  • “Dilini kaybeden bir millet, kimliğini de kaybeder.”
  • “Kültür, bir milletin ruhudur.”

Hayat ve Başarı Üzerine Sözler

Oktay Sinanoğlu’nun hayat ve başarı üzerine sözleri, onun hayata dair derin görüşlerini ve tecrübelerini yansıtır. Bu sözler, başarılı bir yaşamın ipuçlarını sunar.

  • “Başarı, azim ve çalışmanın sonucudur.”
  • “Hayatta en büyük başarı, insanın kendini gerçekleştirmesidir.”
  • “Düşünce, başarının temel taşıdır.”

Sonuç

Oktay Sinanoğlu’nun sözleri, bilimden eğitime, Türkçe’den kültüre kadar geniş bir yelpazede derin anlamlar taşır. Onun bilgece ve öğretici sözleri, bizlere bilgiye, öğrenmeye ve kendi kültürümüze değer vermemiz gerektiğini hatırlatır. Bu sayfada, Oktay Sinanoğlu’nun en güzel sözlerini bulabilir ve hayatınıza dair önemli dersler çıkarabilirsiniz. Oktay Sinanoğlu Sözleri, her zaman yol gösterici ve ilham verici olmaya devam edecektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu